Ana Sayfa Arama Galeri Video
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Okullarda görülen cilt hastalıkları artıyor: Hasta olan çocuk okula gitmeli mi?

Anaokulu ve kreşlerde görülen bulaşıcı cilt hastalıklarında son günlerde artış yaşanıyor. Çocuklar arasındaki sosyalleşmenin en fazla yaşandığı bu ortamlardaki hastalıkların tedavisinin basit enfeksiyonlar olduğunu belirten Liv Hospital Ulus Dermatoloji Uzmanı Dr. Tahsin Çağdaş Akaslan, cilt hastalıklarının tedavisi ile ilgili detayları anlattı.

Anaokulu ve kreşlerde görülen

Kreşler ve anaokulları çocukların sosyalleştiği, birbiriyle oyunlar oynadıkları ve birbirlerine bol bol temas ettikleri ortamlardır. Sınıftaki çocukların birinde bulunan bir cilt enfeksiyonunun diğerlerine bulaşması sık görülen bir durum olarak karşımıza çıkıyor. Peki, sınıftaki çocuklardan birinde görülen el, ayak,ağız hastalığı, mantar, uyuz gibi bulaşıcı bir cilt hastalığından ortamda bulunan her çocuk etkilenir mi? Bu soruyu ve merak edilenleri Liv Hospital Ulus Dermatoloji Uzmanı Dr. Tahsin Çağdaş Akaslan cevapladı.

Hasta olan çocuk okula gitmeli mi?

Çocukların ana okulu veya kreşlerde arkadaşlarından cilt enfeksiyonu kapabildiğini söyleyen Dr. Akaslan, burada esas olan noktanın hasta olan çocuğun okula gelmemesi olduğunu belirtti. Enfeksiyon geçiren çocuğun okula ne zaman geri dönebileceği sorusunu da cevaplayan Dr. Akaslan, bu sürecin hastalığın çeşidine göre farklılaşacağını, kesin bir süre bulunmadığını ve klinik tablonun önemli olduğunu belirterek, “Çocukta el, ayak, ağız hastalığı varsa kabaca döküntüleri tamamen kabuklandıktan iki gün sonra tekrar okula gidebilir. Eğer antibiyotik gerektiren bakteriyel bir cilt enfeksiyonu varsa ve çocuk kendisini iyi hissediyorsa ilaç başlandıktan sonraki gün, enfekte olan yer sargı bezi veya yara bandı ile kapatılarak okula gidebilir. Bununla beraber çok sık görmesek de, saç mantarı varsa en az iki hafta okula gitmeyip tedavisini alması gerekir” dedi.

Uyuz hastalığında sınıf öğretmeni uyarılmalı!

Uyuz teşhisinde ise farklı bir prosedürün işlendiğine dikkat çeken Dr. Akaslan sözlerine şöyle devam etti:

“Bu enfeksiyonlar, telaş yapmayıp vakit geçirmeden dermatoloğunuza başvurduğunuzda genelde tedavisi basit enfeksiyonlardır. Eğer uyuz teşhisi konduysa teorik olarak tedaviye başlandıktan sonraki gün bulaştırıcılığın kaybolduğu söylense de, çocukta aktif lezyonlar ve gece uyandıran şiddetli kaşıntılar varsa 3 gün evde kalıp hem çocuğun, hem aile bireylerinin tedavi olması gerekir. Uyuz teşhisi konması durumunda çocuğun öğretmenini bilgilendirmek çok önemlidir. Bu noktada kimi veliler çocuğunun uyuz hastalığına yakalandığını söylemeye çekinebiliyor. Öte yandan uyuz akarı çocuğa sınıftaki bir arkadaşından bulaşmış olabileceğinden sınıftaki herkes tedavi olmadıkça çocuğun enfekte olma riski devam eder. Kaşıntısı ve lezyonu olmayan çocuklar okula gelmeye devam edebilir fakat onların da mutlaka tedavi olması gerekir.”

Hibya Haber Ajansı