Merter Sanayici ve İş Adamları Derneği (MESİAD) Başkanı Gürbüz Oruç, 2025 yılında Türk tekstil sektörün küresel ekonomik dalgalanmalara rağmen güçlü duruşunu koruyacağını belirtiyor ve sektörde daha da büyük fırsatlar ve zorluklar yaşanacağını vurguluyor.
Türk tekstil sektörünün küresel pazardaki rekabetçiliğini artırmak ve sektörü sürdürülebilir bir geleceğe taşımak için stratejik adımların atılması gerektiğini söyleyen MESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Gürbüz Oruç, “Biz de MESİAD olarak bu süreçte Merter’i moda merkezine dönüştürmeyi ve 10 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşmayı hedefliyoruz” diye konuşuyor.
Hem üretim kapasitesi hem de ihracat potansiyeli açısından dünya genelinde dikkat çeken bir konumda yer alan tekstil sektörü hem ülkenin toplam ihracatında da önemli bir paya sahip hem de büyük bir istihdam alanı yaratıyor. Türk tekstil sektörünün kalbi olarak bilinen yerlerden biri olan Merter’de faaliyet gösteren Merter Sanayici ve İş İnsanları Derneği (MESİAD) de Merter’de faaliyet gösteren yüzlerce üye firmayı bir araya getiriyor.
MESİAD’a üye olan firmaların sağladığı toplam istihdamının, 150 bin kişi civarında olduğu tahmin ediliyor. Bu istihdam; üretim, tasarım, pazarlama ve ihracat gibi çeşitli alanlarda geniş bir yelpazede yer alıyor, özellikle de bölgedeki genç ve kadın iş gücüne önemli iş olanakları sunuyor. Merter bölgesindeki tekstil firmalarının yıllık cirosunun, toplamda yaklaşık 5 milyar dolar arasında değiştiğini, MESİAD’ın da bu hacim içindeki payının oldukça büyük olduğunu söyleyen MESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Gürbüz Oruç, önümüzdeki yıl MESİAD olarak Merter’i moda merkezine dönüştürmeyi ve 10 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşmayı hedeflediklerini kaydediyor.
Ekonomik dalgalanmalara rağmen güçlü duruşunu koruyacak
2025 yılında Türk tekstil sektörün küresel ekonomik dalgalanmalara rağmen güçlü duruşunu koruyacağını ve sektörde daha da büyük fırsatların yaşanacağını vurgulayan Gürbüz Oruç, 2025 yılında tekstil sektörüne yönelik öngörülerini ve beklentilerini de açıklıyor. Tekstil sektöründe dijitalleşmenin hız kazanacağına ve sürdürülebilirliğin artık kaçınılmaz bir odak noktası olacağına dikkat çeken Oruç, sözlerine şöyle devam ediyor:
“2025 yılında üretim süreçlerinin dijitalleşmesinin hızlanacak, akıllı tekstil uygulamaları yaygınlaşacak ve bu dönüşüm sektörün küresel rekabet gücünü artıracak. Aynı zamanda çevre dostu üretim yöntemlerine yatırım yapan firmalar, piyasanın yükselen yıldızları olacak.”
Yeni pazarlar keşfedilecek
Gürbüz Oruç’a göre 2025 yılına ilişkin bir diğer önemli beklenti, ihracatta yaşanacak artışlar ve yeni pazarların keşfi olacak. İhracatçıların bu yeni pazarlara açılabilmek için esnek ve hızlı çözümler geliştirmesi gerektiğini ifade eden Oruç, Avrupa Birliği ve ABD gibi geleneksel pazarlara ek olarak Afrika, Latin Amerika ve Asya-Pasifik bölgelerinin önümüzdeki dönemde Türk tekstil sektörü için büyük fırsatlar sunduğunu belirtiyor. Bunlarla beraber, teknolojik yatırımların 2025 yılında özellikle otomasyon, yapay zekâ ve nesnelerin interneti (IoT) gibi yenilikçi teknolojilerin üretim süreçlerinde daha fazla yer bulacağını söyleyen Oruç, bu teknolojilere yatırım yapmayan firmaların küresel pazarda geride kalacağını, yeni teknoloji entegrasyonunun rekabet avantajı yaratacağını kaydediyor.
Nitelikli iş gücünün de sektörün sürdürülebilir büyümesi için hayati öneme sahip olduğunu belirten Oruç sözlerine şöyle devam ediyor:
“2025 yılında özellikle teknik bilgiye sahip, yenilikçi ve yaratıcı personel ihtiyacının artacak ve bu alanda mesleki eğitim programlarının yaygınlaşması büyük önem taşıyacak. Firmaların, insan kaynağına yatırım yapmaları gerekecek ve geleceğin tekstil sektöründe beceri geliştirme ve inovasyon ön planda olacak.”
Hibya Haber Ajansı