Lai Ching-te’nin “bağımsızlık” arayışı nafile

Yazar Chen Tingyao'nun yazısına göre Çin’in Taiwan bölgesinin sözde lideri Lai Ching-te, 13 Mart’ta düzenlenen sözde “ulusal güvenlik üst düzey toplantısının” ardından yaptığı konuşmada, Taiwan Boğazı’nın iki yakasının “birbirine bağımlı olmaması” ve “Taiwan’ın egemen, bağımsız ve demokratik bir ülke olması” gibi ayrılıkçı görüşleri dillendirdi.

Yazar Chen Tingyao'nun yazısına göre Çin’in Taiwan bölgesinin sözde lideri Lai Ching-te, 13 Mart’ta düzenlenen sözde “ulusal güvenlik üst düzey toplantısının” ardından yaptığı konuşmada, Taiwan Boğazı’nın iki yakasının “birbirine bağımlı olmaması” ve “Taiwan’ın egemen, bağımsız ve demokratik bir ülke olması” gibi ayrılıkçı görüşleri dillendirdi.

Lai’nin söz konusu provokatif sözleri, 1992 Mutabakatı’na tamamen aykırılık teşkil ediyor ve Taiwan Boğazı’nın iki yakası arasındaki iletişimi tamamen kesmeyi amaçlıyor.

Lai’nin barış karşıtı, iletişim karşıtı ve demokrasi karşıtı ayrılıkçı görüşleri Taiwan’ı savaşın eşiğine getiriyor.

Lai Ching-te’nin söz konusu konuşmasındaki en kötü nokta ise Çin’in ana kesimini “düşman yabancı güç” olarak nitelendirmesiydi. Bazı yorumcular, Lai’nin tehlikeli söz ve eylemlerinin “Taiwan’ın hukuki olarak bağımsızlığına” doğru tehlikeli bir adım olduğu görüşünde.

Yazar Chen Tingyao'nun yazısında "Lai’nin dillendirdiği sözde tedbirlere bakıldığında, askerî yargılama sisteminin yeniden tesis edilmesinden belirli mesleklerden Taiwanlılara yönelik belge “denetimlerinin” yapılmasına, Taiwan Boğazı’nın iki yakası arasındaki personel değişimlerinde risk yönetimi uygulanmasından iki yaka arasındaki ekonomik ve ticari işbirliğinde yapısal düzenlemelere gidilmesine kadar, tüm tedbirler Taiwan’da yaşayanları şoke etti. Analistler, Lai Ching-te’nin Taiwan Boğazı’nın iki yakası arasındaki iletişimi engellemesinin ve Taiwan’da ifade özgürlüğünü kısıtlamasının Taiwan’ı geçen yüzyıldaki sıkıyönetim dönemine geri götürmekle eşdeğer olduğunu dile getirdi" denildi.

Görevine başlamasından bu yana geçen yaklaşık 10 ayda Lai Ching-te’nin beceriksiz yönetimi Taiwan’da memnuniyetsizlikle karşılandı. Lai’nin Taiwan’ın bağımsızlığını amaçlayan ayrılıkçı arayışları, dikkatleri başka yöne çekmeye çalışmayı amaçlıyor.

Dış unsurlara bakıldığında, ABD’nin yeni yönetiminin göreve başladıktan sonra Taiwan konusunda ihtiyatlı bir duruş sergilediğini, Taiwan’ın güvenliğini koruma taahhüdünü kamuoyuna açıklamayı reddettiğini söylemek mümkün. Özellikle son dönemde ABD’nin Ukrayna krizine ilişkin tutumunu aniden değiştirmesiyle birlikte Lai Ching-te, Taiwan’ın da “kenara atılmış bir piyon” hâline gelmesinden endişe ediyor.

Lai Ching-te ne yaparsa yapsın, uluslararası toplumda kabul görmüş şu gerçekleri değiştiremeyecek: Taiwan, hiçbir zaman bir ülke olmadı; geçmişte olmadı, bundan sonra da asla olmayacak. Taiwan bölgesinin BM’de tanınan tek ismi “Çin’in Taiwan eyaletidir ”.

Yazar Chen Tingyao'nun yazısında şu ifadeler yer aldı:

"Tek Çin ilkesi uluslararası toplumda kabul gören bir konsensüstür. 183 ülke, bu ilke temelinde Çin ile diplomatik ilişki kurdu. Taiwan sorunu için nihai çözüm nedir? Çin’in cevabı çok açık: Azami samimiyet ve çabayla barışçıl birleşme için çalışmak. Ancak “Taiwan’ın bağımsızlığını” amaçlayan bölücü güçler, sürekli kışkırtma girişimlerinde bulunursa, hatta kırmızı çizgiyi aşarsa Çin karşı önlemler almak zorunda kalacak. Lai Ching-te’nin Taiwan Boğazı’ndaki provokatif girişimlerinin nafile olduğunu vurgulamak lazım. Çin, eninde sonunda yeniden birleşecek, bu geri döndürülemez bir tarihsel eğilim."

Hibya Haber Ajansı

Exit mobile version