İngilizler, Çanakkale’de yapamadığını Gazze’de hayata geçirdi

Birinci Dünya Savaşı'nda ilk olarak Çanakkale cephesinde Türk askerine karşı kimyasal silah kullanmak isteyen İngilizler, arazi ve rüzgarlar uygun ortamın oluşmasını engelleyince, bu amaçlarını 2. Gazze Muharebeleri'nde gerçekleştirdi.

MEHMET BAYER – 15.01.2025 – HİBYA – Birinci Dünya Savaşı'nda ilk olarak Çanakkale cephesinde Türk askerine karşı kimyasal silah kullanmak isteyen İngilizler, arazi ve rüzgarlar uygun ortamın oluşmasını engelleyince, bu amaçlarını 2. Gazze Muharebeleri'nde gerçekleştirdi.

Canberra Yeni Güney Galler Üniversitesi'nde görev yapan Prof. Dr. Mesut Uyar, HİBYA muhabirine yaptığı açıklamada, Orta Doğu'da kimyasal silahın ilk defa İngilizler tarafından maske ve diğer koruma vasıtaları olmayan Osmanlı askerlerine karşı 2. Gazze Muharebesi esnasında kullanıldığını, İngilizlerin her tür etik ve moral değeri bir tarafa iterek, kolay bir zafer kazanmak için kimyasal silaha başvurduğunu, ancak ''mucizevi silahları''nın bekledikleri sonucu elde etmediğini söyledi.

Buna rağmen İngilizlerin kimyasal silah kullanımına devam ettiğini, 1. Dünya Savaşı sonrasında, yeni sömürgeleri Irak’ta ayaklanan halk karşı da kimyasal silah kullanmaktan çekinmediğine işaret eden Uyar, ilk defa Alman ordusu tarafından siper muharebelerine son verecek ''mucizevi bir silah'' diye 22 Nisan 1915’te kullanılan zehirli gazın, tam tersi etki yaparak siper muharebelerinin öldürücülüğünü daha da arttırıp pekiştirdiğini bildirdi.

Uyar, İngilizlerin kendi kimyasal silahlarını ürettikten sonra Çanakkale cephesinde kullanmayı düşünüp, Gelibolu Yarımadası'na gönderdiğini, ancak arazi ve rüzgarların buna uygun görülmediği için vazgeçildiğini aktardı.

1. Gazze Muharebesi yenilgisinin ardından, İngiliz komuta kademesinin aklına hemen kimyasal silah kullanımının geldiğini belirten Uyar, ''Ancak bu fikir, alt kademelerde rahatsızlığa neden oldu. Çünkü cephedeki subay ve askerler, savaş kurallarına uygun savaşan ve dürüst Osmanlı askerlerine karşı sempati besliyordu. Kimyasal silaha başvurmamış ve buna karşı herhangi bir koruması olmayan Osmanlı ordusuna karşı zehirli gaz kullanılmasını savaş etik ve ahlakı açısından da uygun bulmuyorlardı. Bununla başa çıkmak için İngiliz siyasetçiler ve komuta heyeti askerlere yönelik bir propaganda kampanyası başlattı.'' dedi.

Prof. Dr. Uyar, İngilizlerin, Osmanlı'nın savaş esirlerine kötü davrandığını, başta Ermeniler olmak üzere Hristiyan azınlıkları katlettiğini iddia ederek kimyasal silahları hak ettiklerini ve etik bir sorun bulunmadığı mesajını yayarak kendi askerlerini ikna etmeye çalıştığını ifade ederek, şunları kaydetti:

 

''2. Gazze Muharebesi'nde kimyasal silah kısıtlı miktarda bazı kritik mevzilere karşı kullanıldı ve beklenilen etkiyi vermedi. Öyle ki von Kressenstein ancak muharebe bittikten sonra İngilizlerin zehirli gaz kullandığını fark edebildi. Muhtemelen hava sıcaklığı ve toprak yapısı gazın etkisini azalttı. Allenby, ilk başarısızlığa rağmen 3. Gazze Birüssebi Muharebesi'nde daha kapsamlı bir şekilde kimyasal silah kullandı. Elimizde yeterli bilgi olmasa da bu kez zehirli gaz Osmanlı savunması üstünde öldürücü etki yaratmış ve bazı mevzilerin kolaylıkla ele geçirilmesine imkan sağlamıştır. Dünya barışı, demokrasi ve insan hakları için savaştığını iddia eden İngiltere'nin kimyasal silahlara karşı koruması olmayan, savaş hukukuna uygun savaşan Osmanlı askerlerine karşı kitle imha silahı kullanmasının yarattığı etik ve moral sorunlar ne yazık ki şimdiye kadar yeterince dile getirilmemiştir. Zaten bu sessizlikten cesaret alan İngilizler Orta Doğu'da kimyasal silah kullanmaya sonraki yıllarda da devam etmiştir.''

 

Hibya Haber Ajansı

Exit mobile version