Gedik Yatırım’dan haftalık değerlendirme

Gedik Yatırım'ın değerlendirmesine göre, İsrail son dönemde Lübnan’a yönelik hava saldırıları düzenlerken, İsrail’in saldırılarının daha geniş bir alana yayılması jeopolitik endişeleri gündemde tutuyordu.

Değerlendirmede şu bilgilere yer verildi:

"Geçen hafta başında İsrail’in Lübnan’a yönelik sınırlı olacağını ifade ettikleri bir kara operasyonu başlatması bölgedeki endişeleri artırırken, salı günü Beyaz Saray’dan yapılan bir açıklamada İran'ın İsrail'e füze saldırısı yapmaya hazırlandığının ifade edilmesi bölgedeki endişeleri hat safhaya çıkardı. Haber akışlarının etkisiyle salı günü küresel varlıklarda ve yurt içi piyasalarda jeopolitik risk fiyatlaması öne çıktı. Borsa İstanbul’da salı günü sert satışlar yaşanırken, ons altında güvenli liman talebiyle ve petrol fiyatlarında ise arz endişeleriyle yükselişler hız kazandı. Salı günü akşam saatlerinde İran’dan İsrail’e balistik füzelerin atıldığı ve Tel Aviv başta olmak üzere ülkenin genelinde sirenlerin çaldığı takip edildi. İran Devrim Muhafızları Ordusu'ndan yapılan açıklamada İsrail’e füze saldırısı başlatıldığı bildirildi. Açıklamada, onlarca füze fırlatıldığı ve misilleme yapılması halinde İsrail'in tekrar hedef alınacağı vurgulandı. İsrail ordusu ise yaptığı açıklamada ciddi bir saldırı olduğu ve bunun sonuçlarının olacağını, uygun şekilde yanıt verileceğini belirtti. İran’ın saldırısı, İsrail’den karşılık verileceğine dair açıklamalar Ortadoğu’da savaşın daha geniş bir alana yayılabileceğine dair korkuları ve jeopolitik endişeleri ciddi ölçüde artırdı. İsrail tarafından İran’a karşılık verileceğine dair yapılan açıklamalar öne çıkarken, İran’ın enerji altyapısının vurulabileceğine dair bazı kaynaklarca çıkan haberler petrol fiyatlarında yükseliş eğiliminin devam etmesine ve jeopolitik endişelerin yüksek seyretmesine neden oluyor.  Önümüzdeki süreçte bölgedeki gelişmeler ve haber akışları yakından takip edilecek olup, küresel çapta ve yurt içinde fiyatlamalar üzerinde etkili olacaktır. 

"Yeni haftada gözler ABD enflasyon verilerinde olacak. Geçen hafta beklentilerin üzerinde gelen istihdam verileri sonrasında bu hafta açıklanacak enflasyon verileri Fed’in para politikasını belirginleştirmesinde önemli rol oynayacaktır. Mevcut koşullarda piyasa beklentileri Fed’in kasım ve aralık aylarında 25 baz puanlık faiz indirimlerine giderek yılın geri kalanında toplamda 50 baz puanlık faiz indirimine gideceği yönünde. Aynı zamanda Fed’in 17 – 18 Eylül toplantısına ait toplantı tutanakları da yakından izlenecek diğer veri olacak. Birçok Fed üyesinin hafta genelinde vereceği mesajlarda piyasalarda yakından izlenecek. Avrupa tarafında görece ikincil düzey veriler izlenecek olup, ECB toplantı tutanakları, Almanya enflasyon verileri ve İngiltere’de açıklanacak makro veriler izlenecek diğer veriler olarak karşımıza çıkmakta. Yurt içerisinde sanayi üretim endeksi, işsizlik oranı, cari işlemler dengesi ve TCMB Piyasa Katılımcıları Anketi takip edilecek veriler arasında yer almakta olup, geçen hafta beklenti üzerinde gelen enflasyon ve beklentilerin altında gelen imalat PMI verisi sonrasında sanayi üretiminde ve cari işlemler dengesine yönelik veriler makro görünüm açısından önem arz edecek. Yoğun veri akışı ile beraber Ortadoğu’da artan jeopolitik riskler, İsrail – Lübnan – İran ekseninde yaşanan gelişmeler risk taşımaya devam etmekte olup, gelişmelere bağlı altın ve petrol fiyatları başta olmak üzere diğer emtia ve riskli varlıklar üzerindeki etkisi takip edilmeye devam ediliyor. Bu bağlamda jeopolitik risklerin ne yönde evrileceği ve nasıl gelişeceği önümüzdeki hafta içerisinde fiyatlamalarda her an volatiliteyi artırabilecek ve gelişmelere bağlı çift yönlü sert fiyatlamaları beraberinde getirebilecek önemli unsur olarak karşımıza çıkmakta."