Ana Sayfa Arama Galeri Video
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Çin ekonomisi Batı’yı şaşırtıyor

Bir süredir Batı basını Çin ekonomisi hakkında olumsuz haber ve yorumlar yayınlayarak kamuoyuna gerçekler yerine, hayallerini aktarıyor. Amaç ise Çin ekonomisinin gelişmesinin önüne set çekmek.

Bir süredir Batı basını

Bir süredir Batı basınının Çin ekonomisi hakkında olumsuz haber ve yorumlar yayınlayarak kamuoyuna gerçekler yerine, hayallerini aktardığını belirten Kamil Erdoğdu, amacın ise Çin ekonomisinin gelişmesinin önüne set çekmek olduğunu vurguladı.

Dünya ekonomisindeki belirsizlik sürerken, büyük ekonomilerin toparlanması yalpalarken ve bölgesel çatışmalar sürerken Çin ekonomisinin yüzde 5’ten yüksek bir oranda büyümesinin beklendiğini ifade eden Erdoğdu, "Dijital ekonomi ve yeşil ekonomi Çin’e yeni bir ekonomik kalkınma yolu açtı, olumlu sonuçlar elde edildi. Kalkınma canlılığı ve kalkınma potansiyeli ile Çin’in küresel ekonomik büyümeye katkı oranı yüzde 30’u geçecek. Şu anda, küresel alanda mal ticareti, hizmet ticareti ve yatırımla genellikle aşağı yönlü bir seyir izliyor. Buna karşın Çin’in mal ithalatı ve ihracatı olumlu bir büyüme kaydetti ve sınır ötesi e-ticaret ve denizaşırı depolar gibi yeni dış ticaret biçimleri yüksek gelişme ivmesi kazandı." dedi.

Elektrikli araçlar, güneş enerjili piller ve lityum pillerden oluşan ”yeni üç”ün ihracatın 2023’te ilk kez 1 trilyon yuanı aştığını açıklayan Erdoğdu, "Hizmet ticareti büyümeye devam etti ve bilgi yoğun hizmet ticaretinin performansı göz alıcıydı ve uluslararası patent başvurularının sayısı artarken, dört yıl üst üste dünyada ilk sırada yer aldı." ifadelerini kullandı.

Yatırımlar arttı 

Erdoğdu, Ocak-Kasım 2023 döneminde Çin’in finansal olmayan doğrudan yabancı yatırımının yıllık yüzde 18,4 artışla 814,54 milyar yuan olduğunu bunun ise 201, 17 milyar yuanlık kısmını yıllık yüzde 26, 8 artışla “Kuşak ve Yol” ülkelerine yapılan yatırımların oluşturduğunu aktararak şu ifadelere yer verdi:

"Yeşil endüstriler, yeni enerji kaynakları ve gelişen dijital alanlar, yatırım ve işbirliğinin genişlemesinin odak noktası haline geldi ve bu ülkelerin, hatta dünya ekonomisinin toparlanmasına önemli katkılarda bulundu. Bu dönemde Çin’e yönelik yabancı sermaye akışı ve yatırımlar da artışını sürdürdü. Airbus, Wal-Mart, Volkswagen ve L’Oreal gibi tanınmış çok uluslu şirketler Çin’deki sermayelerini artırırken ve Birleşik Krallık, İsviçre ve Avustralya gibi gelişmiş ülkelerden gelen yatırımlar da hızla arttı. 2023’ün ikinci yarısından bu yana Çin’in ekonomik kalkınmasının olumlu faktörleri arttı, yüksek kaliteli kalkınma istikrarlı bir şekilde ilerliyor. Kuşak ve Yol İnisiyatifi’nin ilerlemesiyle Çin’in Orta Asya, Afrika ve Latin Amerika gibi gelişmekte olan pazarlara ithalat ve ihracatı ile dış ticarete desteği artışını sürüyor."

Küresel ekonomiye katkı ve sorumlu ülke   

Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Uluslararası Finans Forumu’nun raporlarına göre, Çin’in küresel ekonomik büyümeye katkısı 2023’te yüzde 30’dan fazla oldu ve bu durum Çin’i gerçek bir sorumlu ülke haline getirdi.

Erdoğdu, salgın sonrası dönemin yara izi bırakan etkisi, eski ve yeni kinetik enerjinin dönüşümünün getirdiği “doğum sancıları”, dış pazarın daralması, uluslararası rekabet ve oyunların yoğunlaşması gibi faktörlerin üst üste gelmesinin Çin ekonomisini bir ölçüde etkilediğini ancak orta ve uzun vadede ekonominin sürekli iyileşmesini destekleyen temellerin değişmediğini, ÇKP ve hükümetin ekonomik kalkınmayı destekleme politikalarını da sürdürdüğünü belirtti..

İsviçre Bankası’na göre, Çin yatırım odaklı bir büyüme modelinden iç talebin yönlendirdiği yüksek kaliteli bir büyüme modeline geçtiğinin bildirildiğinin altını çizen Erdoğdu, "Orta vadeli ekonomik büyüme oran yüzde 4’ü aşacak ve yeşil ekonomi, tüketim ve yüksek teknoloji yeni büyümenin itici güçleri haline gelecek. UNCTAD’ın Küreselleşme Bölümü’nden ekonomistler, Çin’in ekonomik gelişiminin daha istikrarlı bir aşamaya gireceği görüşünde. Yeni bir döneme giren Çin’in ekonomik büyüme modeli yavaş yavaş “unsur odaklı düşük maliyetten” “büyük ölçekli pazar odaklı” ve “kurumsal inovasyon odaklı” olarak değişti ve yapısal dönüşüm hızlandı. Yıllarca süren ekonomik gelişme, milli servette sürekli büyümeyi ve yoksullukla mücadelede zaferleri sağladı. Orta gelirli nüfus 400 milyonu aştı. Tüketim seviyesinin ve yapısının iyileştirilmesine neden olan ve ekonomik büyüme için büyük bir itici güç haline gelen süper büyük ölçekli bir pazar etkisi oluşturan bu sayı artmaya devam ediyor." ifadlerine yer verdi.

Çin’in önündeki görevler 

Kamil Erdoğdu, Çin’in sanayi yapısının da sürekli gelişerek modern teknolojik yeniliklerini sürekli artırdığını söyleyerek şunları aktardı:

"Çin’in modern hizmet sektörü hızla gelişti. Tedarik zinciri yönetimi, endüstriyel tasarım ve yaratıcılık, bilgi teknolojisi danışmanlığı ve modern dolaşım gibi hizmet endüstrileri, üretim arzının kalitesini büyük ölçüde artıran ve üretimin emek yoğundan sermayeye yükseltilmesini sağlayarak teknoloji yoğunluklu imalat endüstrisi ile bütünleşti. Yüksek hızlı tren, UHV, kuantum iletişimi, yeni enerji araçları, güneş enerjisi üretimi, nükleer enerji, 5G ve diğer teknolojiler dünyada lider konumda ve büyük veri, bulut bilişim, nesnelerin İnterneti, blok zinciri ve yapay zeka gibi modern teknolojilerin inovasyonu sürekli olarak gelişiyor."

Çin yönetiminin Xi Jinping’in liderliğinde Çin’e özgü sosyalizmde ısrar edeceğini vurgulayan Erdoğdu, "Tüketici güvenini artırmak, gelir dağılımının yapısını düzenlemek, çeşitlendirmek ve istihdam kanalları açmak, insanların gelirlerini etkin bir şekilde artırmak, böylece tüketim artışını ve iç talebin temelini sağlamlaştırmak Çin’in önündeki görevler olarak duruyor. Batı’ya ise Çin‘in kalkınmasını engellemek yerine kalkınmanın sonuçlarından birlikte yararlanmaya çalışmak düşüyor." dedi.

Hibya Haber Ajansı