Avşar: Tekirdağ’daki 989 okul ve eğitim kurumu ile üniversite afete karşı dirençli mi?

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Tekirdağ Milletvekili Cem Avşar, Tekirdağ’daki okul ve eğitim kurumları ile Üniversitenin afetlere karşı dirençlilik durumunu Meclis gündemine taşıdı.

Avşar, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in yanıtlaması istemiyle konuya ilişkin yazılı soru önergesi verdi.

Önergede; AFAD ve ilgili Bakanlığın sorumluluklarına dikkat çeken Avşar, Tekirdağ’daki 989 okul ve eğitim kurum ile üniversitenin yapı stokunun deprem dirençlilik analizlerinin yapılıp yapılmadığını, ilgili yönetmelik gereği bu eğitim kurumlarında İSG uazmanlarının varlığını, söz konusu okul ve eğitim kurumları ile Üniversitenin afetlere karşı gerekli fiziki altyapı ve teknolojik donanıma sahip olup olmadığını sordu.

Avşar, Ülkemizin coğrafi konumu, iklim şartları ve yaşam standartları göz önüne alındığında birçok afete maruz kalma riski ile karşı karşıya kalındığını, yakın geçmişte başta depremler olmak üzere, sel, fırtına, yangın, dolu, kuraklık gibi afetlerden çokça zarar görüldüğünü ve can ve mal kaybı yaşandığını belirtti.

“Doğal afetlerin yanı sıra kusur ve ihmal ile meydana gelen teknoloji kaynaklı çeşitli yapay afetler de hayatın doğal akışı içerisinde karşımıza sık sık çıkmaktadır” diyen Avşar, ancak toplumların etkilenme durumlarının; afete hazırlık, bilinç düzeyi, doğru ve yerinde teknoloji kullanımı, kurumların ve kişilerin sorumluluk bilinci ve hızlı refleks gösterme gibi sebeplere bağlı olarak değişim gösterdiğini ifade etti.

Afetlerle başa çıkmak için sadece bütünleşik afet yönetim sistemi ve yerel yönetimlerin etkili bir biçimde afet yönetiminin her safhasına dahil edilmesi de yeterli olmadığına dikkat çeken Avşar, afet yönetiminde uzmanlaşmayı esas alan kariyer sistemi, halkın afet konusunda bilgi ve becerisinin arttırılması, kentsel yenilenme yaklaşımları, yapı denetim ve periyodik muayene sisteminin kurulması, DASK’ın yeniden ele alınması, sivil toplum ve gönüllülerin entegre edilmesi gibi birçok unsurun önem arz ettiğini belirtti.

Avşar, bununla birlikte çok önemli bir unsur ise düzenleyici ve denetleyici kurumlar olan Bakanlıkların etkin ve yerinde bir kontrol ve denetim mekanizmasını kurmaları ve caydırıcı bir müeyyide sistemini uygulanmaya almaları olduğunu söyledi.

İş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili yasal düzenlemelere değinen Avşar; “6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu çerçevesinde bahse konu okul/kurum ve üniversitede yeterli sayıda ve nitelikte İSG uzman bulunmakta mıdır? Bu kanun kapsamında gerekli denetim ve kontrol yapılmaktadır? Söz konusu denetim ve kontrollerde tespit edilen bir kusur veya ihmal varsa nasıl tedbirler alınmıştır?”, şeklinde sorular sordu.

Hibya Haber Ajansı

Exit mobile version