Maximilian Krah, geçen Haziran ayında Avrupa seçimleri öncesinde bir İtalyan gazetesine Adolf Hitler'in SS'inin tüm üyelerinin "otomatik olarak suçlu" olmadığını söyledikten sonra AfD'nin federal yönetim kurulundan istifa etti.
Matthias Helferich, 2021'de Alman parlamentosuna seçildi ancak sızdırılan bir internet sohbetinde "Nazilerin dost yüzü" olduğunu söylemesiyle tepki çektikten sonra koltuğundan istifa etti. Sadece çevrimiçi solcuları "parodileştirdiğini" iddia etti.
Krah'ın istifası, Marine Le Pen'in Ulusal Birlik Partisi, İtalya'nın Lega Partisi ve Danimarka Halk Partisi gibi diğer aşırı sağ partilerin baskıları sonrasında gerçekleşti.
Krah ve Helferich, Salı günü yapılan ilk toplantıda iki milletvekilinin artık dışlanmayacağına karar verilmesinin ardından AfD'nin yeni seçilen parlamento grubunun bir parçası oldular.
İslam karşıtı, göçmen karşıtı AfD'nin Pazar günü seçmen desteğini iki katından fazla artırarak yüzde 20'nin üzerine çıkması ve 152 sandalye ile Alman parlamentosundaki ikinci büyük grup haline gelmesinden sonra ikili sevinçliydi.
Krah ve Helferich'in yeniden göreve getirilmesi, Ocak ayı sonunda parlamentoda son kez tartışılan AfD'nin yasaklanması yönündeki çağrıların yenilenmesine yol açtı.
Merkez sol Sosyal Demokratlar'dan (SPD) Carmen Wegge, başarılı olma şansının çok düşük olduğu düşünülmesine rağmen 100'den fazla milletvekilinin desteğini alan partiler arası kampanyayı sürdüreceğini söyledi.
Neue Osnabrücker Zeitung gazetesine verdiği demeçte, "AfD demokrasimiz için en büyük tehlikeyi oluşturuyor" dedi.
“Bu, AfD parlamento grubunun, önceki yasama eyaletlerinde onu aşırı sağcı olarak değerlendirdikten sonra, Helferich'i yeniden göreve getirmesi (ve Krah'ı kabul etmesi) gerçeğiyle açıkça gösterilmiştir. En açık sağcı aşırılıkçı yüzlerini ön sıraya koymaya bilinçli olarak karar veriyorlar,” diye ekledi.
Helferich, parlamento grubuna dahil edilmesini memnuniyetle karşıladığını ve şimdi Bundestag'da AfD için “vatansever-parlamenter çalışma” yapacağını söyledi. Parlamento kültür komitesinin bir üyesi olarak, “solcu kültürel mücadeleye sağcı kültürel politikayla cevap verebilmeyi” umduğunu söyledi.
Hibya Haber Ajansı