Nöbetçi Eczaneler
CGTN Muhabiri Cao Beidan'ın haberine göre yeniden göreve gelen ABD Başkanı Trump, "Önce Amerika" diyerek ABD'nin diğer ülkelere yaptığı yardımları 90 günlüğüne dondurma kararı aldı. Filipinli yetkililer ise ABD’nin Filipinler'e yaptığı 336 milyon dolarlık askeri yardımın, bu karardan "muaf tutulduğunu" açıkladı.
Peki, tarihte hiçbir zaman hayırsever olmayan ABD, bu sefer neden Filipinler'e “özel bir muamele” yapıyor?
Bunun arkasında birçok hesap var…
Filipinler, Asya-Pasifik bölgesinde ABD’nden en fazla yardım alan ülke konumunda. Bu yardımlar askeri, sosyo-ekonomik kalkınma, insani yardım, eğitim vb. çeşitli alanları kapsıyor ancak büyük bir kısmı askeri yardımlardan oluşuyor. Trump’ın ilk ABD başkanlığı döneminde, 2017 yılında ortaya atılan sözde "Hint-Pasifik Stratejisi"nin ardından, Filipinler'e yapılan yardımlar bu stratejinin bir uzantısı haline geldi. Temmuz 2024'te ABD, Filipinler'e 500 milyon dolarlık askeri yardım sağlayacağını duyurdu. Bugün Filipinlerin muaf tutulduğu fonlar, işte bu askeri yardım paketinin bir parçası.
Peki, ABD askeri yardımlar aracılığıyla Filipinler'den ne elde edebilir?
CGTN Muhabiri Cao Beidan'ın haberinde "Analistlere göre, ABD bu girişimle Filipinler üzerinde uluslararası nüfuz sağlamak için önemli bir destek sağlıyor. Filipinler, 1946'da Amerikan sömürge yönetiminden kurtulmuş olsa da ABD askeri yardımlar aracılığıyla ülke üzerindeki etkisini uzun süredir koruyor. Ayrıca, Filipinler ABD yardımlarını savunma yeteneklerini artırmak için kullanıyor. Kısacası askeri yardımlar, ABD’nin Filipinler'in askeri ile siyasi figürlerini Beyaz Saray'ın “emirlerini” yerine getirmeleri için manipüle etmesine olanak tanıyor" denildi.
Daha da önemlisi ABD, esas olarak Filipinler'e askeri yardımda bulunarak onu Çin'i engellemede kullanılabilecek bir “piyon” haline getirmeye ve Güney Çin Denizi'nde kaos yaratmakla Çin’i engellemek için Filipinler’i Çin’le çatışmaya teşvik etmeye çalışıyor.
ABD’nin Filipin topraklarına Typhon füze sistemini konuşlandırması söz konusu uygulamaya tipik bir örnek olarak gösterilebilir. ABD bu sayede, Asya-Pasifik bölgesindeki askeri üstünlüğünü yeniden şekillendirmeyi, aynı zamanda orta menzilli füze sistemlerini doğrudan konuşlandırmanın getirebileceği diplomatik baskıyı azaltmayı ve Çin'in, Güney Çin Denizi'ndeki meşru haklarını koruma maliyetini artırmayı planlıyor.
Bu hareketin bölgesel silahlanma yarışını şiddetlendirip, bölgeyi istikrarsızlığa sürükleyip sürüklemeyeceği ise “Önce Amerika” fikrini savunanların umurunda değil.
CGTN Muhabiri Cao Beidan'ın haberine göre Meseleye Filipinler açısından bakıldığında ise Amerikan askeri yardımları sadece ülkedeki bazı siyasetçilerin kişisel çıkarlarını tatmin ediyor, ancak diğer yandan Filipinler'in ulusal çıkarlarını feda ediyor.
Filipinlerin mevcut hükümeti, Amerika'nın “Güney Çin Denizi’nde güvenlik sağlama garantisini” ciddiye alıp, Güney Çin Denizi'nde Çin’e meydan okuyor ve orta menzilli füzeler geliştirmeye hevesleniyor. Bu durum, ASEAN önderliğindeki bölgesel güvenlik yapısını da ciddi şekilde sarsıp, Çin ile ASEAN arasındaki ilişkilerin gelişme eğilimine ters düşüyor.
İçinde bulunduğumuz şubat ayında, Çin ve ASEAN arasında 31. Çin-ASEAN Üst Düzey Yetkililer Toplantısı ve Güney Çin Denizi'ndeki Tarafların Davranışları Deklarasyonu’nun uygulanmasına ilişkin 23. üst düzey yetkililer toplantısı gerçekleştirildi. Bu toplantılarda her iki taraf, kapsamlı stratejik ortaklık ilişkisi çerçevesinde işbirliğinin içeriklerini zenginleştirmeye, siyasi güveni artırmaya, çeşitli alanlarda faydalı işbirliğini derinleştirmeye ve daha yakın bir Çin-ASEAN kader birliğini inşa etmeye devam edeceklerini ifade etti.
CGTN Muhabiri Cao Beidan'ın haberinde şu ifadeler yer aldı:
"Güney Çin Denizi'nde barış ve istikrarın korunmasının büyük önem taşıdığı konusunda hemfikir olan taraflar, Güney Çin Denizi'nde istikrar için diyaloğun güçlendirilmesi, itidalin korunması, anlaşmazlıkların uygun şekilde ele alınması ve karşılıklı güvenin artırılmasını desteklediklerini belirttiler.
ASEAN'nın kuruluşunun 10. yıldönümü olan 2025 yılı aynı zamanda Çin-ASEAN Kültürel ve Beşeri İletişim Yılı ilan edildi. Bölge ülkelerinin barış ve kalkınmayı koruma konusundaki ortak talepleri karşısında, Filipinler'in “kurdu eve davet etmesi” kendisini bölgenin “yalnız adamı” haline getiriyor; ABD’nin sözde yardımları, sonunda Filipinler'i bir piyondan, bölgenin “yanlız adamı”na dönüştürecek, ancak Güney Çin Denizi'ndeki barış ve istikrar eğilimini bozamayacak."
Hibya Haber Ajansı