Ana Sayfa Arama Galeri Video
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

TBMM’de 23 Nisan özel oturumu

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle özel oturum düzenlendi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde

TBMM Genel Kurulu, 23 Nisan özel oturumuyla toplandı. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, oturumun açılış konuşmasını yaptı.

Kurtulmuş’un konuşmasından bazı satır başları şöyle:

“Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşunun ilk adımı olan, ilk Meclisimizin kuruluşunun 104’üncü yıl dönümünün idraki dolayısıyla taşıdığımız onuru, hep birlikte milletçe paylaştığımız bir günü kutluyoruz. 23 Nisan, öncelikle bütün milletimize, başta çocuklarımız olmak üzere kutlu, uğurlu olsun.

Öncelikle o zor şartlar içerisinde Meclisimizi, hem Milli Mücadele’nin karargahı haline getiren, hem Türkiye demokrasisinin kuruluşunun merkezi haline getiren, hem de bu anlamda devleti kuran bir Meclis olma niteliğini ortaya koyan başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere ilk Meclisin o kahraman azalarının hepsini saygıyla, hürmetle yad ediyoruz.

İlk Meclis, aynı zamanda milletin tek temsilcisidir. Hiçbir şekilde milletin adına konuşma, karar verme yetkisini İstanbul hükümeti başta olmak üzere kimseye bırakmamış, milletin adına karar verme yetkisini o zor şartlarda seçilen mebuslar, Meclis-i Mebusan’dan da gelen mebuslarla birlikte Türkiye Büyük Millet Meclisi gerçekleştirilmiştir.

Her şeyden evvel bugünkü Türkiye Büyük Millet Meclisi de devlet kuran bir Meclis olma hissiyatını asla ıskalamamalıdır. Yine Türkiye Büyük Millet Meclisi, istiklal ve istikbale sahip çıkan bir büyük hassasiyeti sürekli korumaktadır. Özgür ve bağımsız bir ülkenin yurttaşları olmak, vatanseverlik bilincimizi sürekli diri tutmak da Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin önemli görevlerinden, ödevlerinden birisidir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi, bugün milletin hayrına olacak, milletin beklentisi olan, çağın gerekleri olan yasaları yapmak, millet adına kendi üzerine düşen sorumlulukları yerine getirerek istiklal ve istikbalimizi teminat altına alacak adımları gerçekleştirmek için kararlılıkla yoluna devam edecektir.

Bu çerçevede en önemli ödevlerimizden ve öncelikli ödevlerimizden birisinin de Cumhuriyetimizin ikinci asrına yakışır yeni bir anayasa yapma mecburiyeti olduğu görevi olduğunu hatırlamak isterim. Kapsayıcı, kuşatıcı, demokrat ve sivil bir anayasa yapılması meselesi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bundan sonraki süreçlerinde de öncelikli ödevlerinden birisidir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin siz değerli üyelerine, parti grupları başta olmak üzere bu çerçevede büyük bir sorumluluk düştüğünü hatırlatmak isterim.

Türkiye Büyük Millet Meclisi, yasa ve anayasa yapma gücüne de salahiyetine de sahiptir. Şu anda bu Meclis, halkımızın son seçimde verdiği oyların yüzde 95’inin temsil edildiği, fevkalade büyük bir temsil gücüne sahiptir ve bu Meclis eğer milletin iradesini tecelli ettirebilecek bir imkana sahip olursa anayasamızı da yapabilecek imkan ve kudrete sahiptir.

Doğru zemin Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir. Doğru yöntemler de partilerin uzlaşıyla bulacağı yöntemlerdir. Bunları önyargısız bir şekilde konuşarak, Türkiye’nin bundan sonraki süreçte ihtiyacı olan gerçekten sivil, darbenin ürünü olan fikirlerden ve gölgelerden kurtulmuş yeni bir anayasayı yapması Türkiye’nin boynunun borcudur diye düşünüyoruz. Bu çerçevede hemen 23 Nisan haftasından sonra önce partilerle yapacağımız temasla bu süreci başlatmayı düşünüyoruz.”

AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler’in konuşmasından bazı satır başları şöyle:

“Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 104’üncü yılı münasebetiyle gerçekleştirdiğimiz 23 Nisan özel oturumunda sizlerle bir arada bulunmaktan ve bu çatı altında görev yapmaktan duyduğum onuru ve mutluluğu ifade etmek istiyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Gazi Meclisimizin ilk başkanı, Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde istiklal ve istikbal mücadelemizi yürüten ve aziz milletimizi aynı hedef doğrultusunda birleştirip, devletimizi kuran gazi Meclisimizin açılışının 104’üncü yılında hep birlikteyiz.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı 23 Nisan 1920, ‘Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir’ diyerek, bağımsızlığımızı ve milli iradenin hakimiyetini dünyaya ilan ettiğimiz tarihtir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Milli Mücadelemizde gönüllerde yaktığı istiklal ateşi, en karanlık günlerde aziz milletimizin yolunu aydınlatmış, halkımıza güç, cesaret ve moral aşılamıştır.

23 Nisan, Meclisimizin kuruluşunun yıl dönümü olmasının yanı sıra geleceğimizin teminatı olarak gördüğümüz çocuklarımızın da bayramıdır. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, kardeşlik ve barış mesajlarını, çocuklarımız aracılığıyla bir kez daha yinelediğimiz özel bir bayramdır.

Bugün bayramını kutladığımız evlatlarımız Filistin’de vahşice katledilirken tam manasıyla bir bayram sevincinden bahsetmek mümkün değildir. İsrail, olanca şiddetiyle Gazze’de terör estirirken, sevincimiz buruk, dilimiz tutuk, yüreğimiz ise maalesef metruktur.

Filistin’de yaşanan insanlık dramının son bulması adına tüm dünyayı gaflet uykusundan uyandıran, mazlumların yüreğine umut tohumları eken Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a şükranlarımızı sunuyoruz.”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’in konuşmasından bazı satır başları şöyle:

“Bu yüce çatı, bundan 104 yıl önce ülkemizin dört bir tarafı işgal altındayken kurtuluşa inanan 436 temsilcinin katılımıyla açıldı.

O gün oluşan iradenin önünde büyük engeller vardı. Önlerindeki engel, işgal ordularından ibaret değildi, en büyük engel işgal ordularını kırmızı halıyla karşılayıp onların himayesinden medet uman bir acziyete teslim olan muktedirlerdi. Ancak kurucu kadroların o günkü şiarı, milletin istiklalini yine milletin azim ve kararının kurtaracağına olan inançlarıydı.

Kurucu iradenin demokrasiye verdiği önemi anlamak için hatırlanmalıdır ki, bu Meclisin Şeref Bey’in konuşmasından sonra aldığı ilk karar, gelen mebusların mazbatalarının doğruluğunu tespit etmek için kurduğu Mazbata Tetkik Komisyonu’dur. 104 yıl önce bu çatı altında tüm milletin iradesine ayni olan Meclis, önce kurtuluş mücadelesini yönetmiş ardından bağımsızlığımızı kazanmış ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni var etmiştir.

Bugün, bulunduğumuz koltukları kıymetli kılan gerçeklik, Meclisin bir askeri mücadele sonucunda kurulmadığı, Meclisin bir askeri zaferi yönettiği ve devlet kurduğu gerçeğidir. Dolayısıyla dünya tarihinde sandıktan çıkan iradenin kurduğu tek bir ülke varsa o da kuşkusuz Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir.

Genç Cumhuriyetimiz, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde parlamentoda alınan kararlarla yükselmiştir.

31 Mart yerel seçimlerini geride bıraktık. Bugün burada milletin oylarıyla Türkiye’nin birinci partisi yaptığı Cumhuriyet Halk Partisi’nin genel başkanı olarak sizlere hitap etmekten onur duyuyorum. Bugün bizler 2023 seçimleriyle Meclis’te oluşan iradeye nasıl saygı duyuyorsak yerel seçimlerde oluşan iradeye de aynı saygıyı beklemekteyiz.

Şüphesiz millet, sözünü sandıkta söyler. Siyasete düşen görev de milletin sandıktaki mesajını iyi okumaktır. Millet, 31 Mart’ta ülkemizde yeni bir siyasi iklim yaratmıştır. Bu iklime ayak uyduranlar ileriye gidecek, uyduramayanlar, milletin kararına direnenler, inatlaşmaya devam edenler ise başarısızlığa sürüklenecektir."

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Grup Başkanvekili Erkan Akçay’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:

“Tarihte hem bağımsızlık uğrunda savaş yöneten hem de bunu milli iradeye ve meşruiyete dayandıran başka bir meclis yoktur. Gazi Meclisimiz, 15 Temmuz 2016’da FETÖ’cü hainler tarafından alçakça bombalanmasına rağmen hainlere geçit vermemiştir. Türkiye Cumhuriyeti, nice fedakarlıkların, nice kahramanlıkların ürünüdür.

Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırları cetvelle değil, kanla çizilmiştir. Bu topraklar, ebedi vatanımızdır.

İstiklal Marşı’nın söylenmesine karşı çıkan, Türk bayrağının asılmasını ve şehitlerimize saygı duruşunu reddeden, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Türk milletinin birliğini temsil eden Cumhurbaşkanımıza saygısızlık ederek; kaba ve yaralayıcı ifadeler kullananları şiddetle kınıyorum.

Çocuklar ve gençler, toplun geleceğidir. Bu yüzden çocuklarımızı ve gençlerimizi milli şuurla ve manevi değerlerimizle donatıp kendi ayakları üzerinde duran, istiklal aşığı, çağın gerektirdiği donanıma ve niteliklere sahip fertler olarak yetiştirmeliyiz.”

Hibya Haber Ajansı