Ana Sayfa Arama Galeri Video
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Erdoğan: Enflasyondaki düşüş hızlandıkça, vatandaşlarımızın alım gücü de artacaktır

Ankara, 10 Mart (Hibya) – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kabine toplantısı sonrası açıklama yaptı.

Ankara, 10 Mart (Hibya)

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:

"Ramazan ayı orucuyla mukabelesiyle, teravihiyle her akşam adeta birer muhabbet sofrasına dönüşen iftar sofralarıyla ve daha nice güzellikleriyle hayatımızı tamamen kuşatan bir rahmet ve bereket mevsimidir."

Hamdolsun gerek belediyelerimiz gerek kamu kurumlarımız gerek vakıf ve derneklerimiz gerekse hayırseverlerimiz Ramazan'ın ruhuna uygun faaliyetler gerçekleştiriyor.

Cumhurbaşkanı olarak Ramazan-ı Şerif'i gönül şölenine dönüştüren herkesi siyasi parti ayırmaksızın teşekkür ediyorum. Rabbimizin lütfu olarak bu Ramazan-ı Şerif'i daha huzurlu ve sevinçli karşıladık.

Komşumuz Suriye'de 14 yıllık zulmün ardından ilk kez Ramazan ayını üzerlerine bomba korkusu duymadan geçiriyorlar. Gazze'li kardeşlerimiz yıkıntıların arasında bile olsa 471 gün sonra rahat birer nefes alıyor. 

Suriyeli ve Gazze'deki kardeşlerimizi muhabbetlerimizi, dayanışma mesajlarımızı yolluyoruz. Bu Ramazan'ın ülkemizle birlikte tüm bölgemizde, kardeşliğe vesile olmasını yürekten temenni ediyoruz.

Biz herkes için barış, istikrar dedikçe İslam coğrafyasının istikrarsızlığından beslenen güç odakları da boş durmuyor. Birçok yerde kimi zaman etnik kimi zaman inanç ayrımı yüzünden çatışma gerilim ve kargaşa çıkarılmaya çalışıyor. Bunun son örneğine komşumuz Suriye'de eski rejim artığı provokatörlerin terör eylemlerine şahit olduk. 

Özellikle azınlıkların yaşadığı yerlerde patlak veren olaylarda Suriye Ordusu'nun yanısıra pekçok sivil de hayatını kaybetti. Teravih namazından çıkarken kalleşçe şehit edilen kardeşlerimiz var. Olayların büyük oranda kontrol altına alındığını, sahadaki durumun hassasiyetini koruduğunu görüyoruz.

Türkiye olarak Suriye'nin birliği, dirliği, toplumsal barışı hedef alan her türlü saldırıyı, terör ve tedhiş eylemini lanetliyoruz. Ayrıca gergin havanın süratle geride bırakılması için Suriye makamlarına gerekli telkinlerde bulunuyoruz. 

Cumhurbaşkanı Şara'nın mutedil ve yatıştırıcı olduğu karar hukuk dışına çıkanların cezalandırılacağına dair mesajlarını olumlu karşılıyoruz. Sayın Şara rövanşizme düşmeden kucaklayıcı politika izlemektedir. Suriye'nin hasretini çektiği kalıcı barış ve huzur ortamına bir an önce kavuşmasını samimiyetle arzu ediyoruz.

Arap, Türkmen, Kürt, Nusayri, Dürzi demeden ülkelerin parçalanmasını ve istikrarsızlık batağına sürüklenmesine müsaade etmeyeceklerine inanıyorum. Bizler binlerce yıldır bu coğrafyada bir arada, birlikte yaşamış, aynı kaderi paylaşmış insanlarız. İnşallah ebediyen burada yanyana yaşamaya devam edeceğiz.

Türkler, Araplar, Sünniler, Aleviler, Kürtler olarak birbirimizin hamisiyiz, kader ortağıyız. Birbirimize düşersek bizi kimse koruyamaz. Bölgemizde huzura açılan kapının anahtarı ittihattır, vahdettir. Acımızın da sevincimizin de ortak olduğunun şuuran varmaktır.

Suriye'deki yangını tam 14 yıldır ülkemize sıçratmaya çalışanlara da şunu tekrar hatırlatıyorum; biz ne Irak'ta ne Suriye'de ne Lübnan ne de diğer bölge ülkelerinde hiç kimsenin kökeni, dini, mezhebi, inancıyla ilgilenmiyoruz. Hangi mezhebe mensup olursa olsun kimseye farklı gözle bakmıyoruz.

Tüm insanları Hz. Ali efendimiz in buyurduğu üzere 'ya dinde kardeşimiz ya da yaradılışta eşitimiz' olarak görüyoruz. Her kim Suriye'ye baktığında mezhep, meşrep, köken görüyorsu taassuba esir olmuş demektir.

1 milyon Suriyeli Baas rejimi tarafından katledilirken nerede duruyorsak bugün de aynı yerde dimdik duruyoruz. Geçen sene seçim kazanmak uğruna faşizmin en ilkel biçimi sergilenirken neyi savunuyorsak bugün de aynı ilkeleri dirayetle savunuyoruz.

Suriye konusunda kimse bize vicdan dersi veremez. Varil bombaları, kimyasal silahlarıyla masum çocuklar öldürülürken susanlar bugün bize hadsizlik edemez. Biz Suriye ve Gazze'de insanlık sınavımızı alnımızın akıyla vermiş durumdayız.

Muhalefet en azından böyle muhataralı konuda sorumlu davranmalı, fitne ateşine odun taşımaktan artık vazgeçmelidir. Alevi canlarımızı kışkırtarak siyaset yapmak iç cephemizi sarsmayı hedef alan bir sabotaj girişimidir.

Soykırımcı canilerden medet ummak kelimenin tam anlamıyla mandacılıktır. Eski kötü günlerin hayalini kuranlar Allah'ın izniyle hüsrana uğrayacaktır. Türkiye 40 yıldır başına bela olan musibetten kurtulmaya çalışırken yeni fay hattı oluşturmanın ülke düşmanları dışında kimseye faydası olmaz.

Milletçe iç cephemizde gedik açılmasına eyvallah diyemeyiz. Kirli oyunu Türkiye'de de sahnelemek isteyenlere 14 yıldır olduğu gibi fırsat tanımayacağız. Komşumuz Suriye'nin toparlanması, tüm etnik ve mezhebi unsurlarıyla huzura ermesi için elimizden gelen her türlü desteği sunmaya devam edeceğiz. Ülkemiz toprakları üzerinde ameliyat yapılmasına nasıl izin vermediysek Suriye'de de kadastro mühendisliğine asla müsaade etmeyeceğiz.

Boru hattı sayesinde Nahçıvan'ın doğalgaz ihtiyacının tamamını asgari 30 yıl süresince karşılayacağız. Ayrıca İlham kardeşimle Ermenistan'la barış müzakereleri başta olmak üzere pekçok mühim konuyu istişare ettik. Cuma günü AB ülkeleri toplantısında güvenlik ve savunma konularını ele aldık. 

Son dönemde özellikle Ukrayna bağlamında yaşanan tartışmaların birlik üyesi ülkelerde endişeyle karşılandığı görülüyor. AB yakın zamandaki en büyük güvenlik sınavından birini yönetmeye çalışıyor. Türkiye'nin ilk günden itibaren izlediği dengeli, tutarlı, ilkeli tutumunun kıymeti bugün daha iyi anlaşılıyor.

Rusyasız veya Ukraynasız barışın asla kalıcı olmayacağını her fırsatta vurguluyoruz. AB ile ortak çıkarlar temelinde karşılıklı saygıyı esas alan bakış açısıyla ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz.

Köprüden önce son çıkışın Türkiye olduğunu bir kez daha kendilerine hatırlatıyoruz. Yeni Türkiye'nin rolünü kavramalarını, stratejilerini buna göre belirlemeleri temennimizdir. Türkiye ile Avrupa arasındaki münasebetlerin her alanda hızla serpileceğine inanıyorum.

İftar programlarımızla da milletimizle buluşmaya devam ettik. Şehit ailelerimizden, büyükelçilere, yabancı misyon temsilcilerine, polis, jandarma, sahil güvenlik, esnaf ve sanatkarlarımıza pekçok kesimle iftarlar vesilesiyle bir araya geldik. İstanbul'da düzenlenen iftar programında hanım kardeşlerimizle son 22 yılın muhasebesini yaptık. 

Kadınları bir vitrin süsü veya siyasi şov malzemesi olarak görenlere inat hanım kardeşlerimizi her alanda destekleyip, teşvik etmeyi kadınların yanında olmayı bundan sonra da çok güçlü bir şekilde sürdüreceğiz.

Ekonomide umut verici haberler aldık. Milli gelirimiz 1,3 trilyon doları kişi başı milli gelir 15 bin doları geçti. Türkiye 2024'te yüzde 3,2 büyüdü. Merkez Bankamızın rezervleri 165 milyar doları aştı. Deprem yaralarını sarmak için 75 milyar dolar harcandı. 2024'te cari açık milli gelirin binde 8'ine indirdik. Borç yükümüz hafifledi, risk primimiz düştü.

Reel sektörün ekonomiye güveni yükselmeye başladı. İstihdam oranlarımız yükseliyor. Mayıs 2023'ten bu yana 1 milyondan fazla yeni istihdam oluşturduk. Şubat ayında enflasyon yüzde 39'a geriledi. Enflasyondaki düşüş yılın geri kalanında da devam edecek. İnşallah enflasyonu yine tek haneli rakamlara indireceğiz.

Enflasyondaki düşüş hızlandıkça, vatandaşlarımızın alım gücü de artacaktır. Doğum yardımları, emeklilerimizin bayram ikramiyeleriyle ilgili teklifimiz grubumuz tarafından Meclis Başkanlığımıza sunulmuştur. Geçmişte ülkemize ağır faturalar ödeten popülizme tevessül etmeden bu süreci başarıyla yöneteceğiz. Sadece bugünü değil ülkemizin yarınlarını da inşa ediyoruz.

Geleceğin büyük ve güçlü Türkiye'sinin siluetini oluşturuyoruz. Önümüzde aşmamız gereken engeller bulunduğunun farkındayız. Allah'ın yardımı ve milletimizin desteği ile inşallah bunların da üstesinden geleceğiz.

40 yıldır milletimizin fertleri arasında kandan ve acıdan duvar ören terör musibetinin ortadan kalkması için çok hassas çalışmalar yürütüyoruz. Bölgemizde ve dünyada yeni denklem kurulurken Türkiye'yi en iyi şekilde hazırlamak amacımızdır. 

Kural ve hukuk temelli olduğu iddia edilen küresel sistem çöküş evresine girmiştir. Uluslararası nizama balyozu en sert vuranlar ise sistemin banileridir. Filistin, Lübnan, Ukrayna başta olmak üzere dünyanın birçok bölgesinde sarsıntının seslerini duymaktayız. Eski sistemden çıkar sağlayanların kaygısının temel sebebi işte budur. Yeni mücadele dönemine en azından idmanlı girmeyi hedefliyoruz.

Terörsüz Türkiye hedefimiz tüm unsurlarıyla gerçekleştiğinde 85 milyon olarak küresel rekabette çok büyük avantaj elde edeceğiz. Ne yapıyorsak işte bu vizyonla yapıyoruz. Hangi adımı atıyorsak bir an önce bu hedefe varmak için atıyoruz. Toplantımızın ve aldığımız kararların hayırlara vesile olmasını diliyorum."

 

Hibya Haber Ajansı